Bu çalışmada İngiliz Edebiyatı’ndan Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeler (1847) ve Türk Edebiyatı’ndan Nabizade Nazım’ın Zehra (1894) adlı romanları psikanalitik kuram çerçevesinde incelenmektedir. Psikanalitik kuram temelde Avusturyalı nörolog Sigmund Freud (1856-1939)’un psikanalitik çalışma ve kuramlarından ortaya çıkmış ve daha sonrasında takip eden edebî eleştirmenler tarafından Yirminci yüzyıl başında edebiyat alanında geliştirilmiştir. Psikanalitik kurama göre edebî eserler, tıpkı rüyalar gibi, saklı anlamlar için detaylı bir incelemeye tabi tutulmalıdırlar. Yazar temelli ilk çalışmalara ek olarak daha sonraki süreçte edebî eserlerdeki karakterlerin sergilemiş oldukları sıra dışı davranışların altında yatan motivasyonları da incelemek psikanalitik kuramda güncel bir yaklaşım haline gelmiştir. Buna bağlı olarak, bu çalışmada psikanalizde karakter bazlı yöntem izlenerek, Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeler’i ve Nabizade Nazım’ın Zehra’sı, başkarakterlerinin sıra dışı davranışlarının altında yatan bilinçaltı motivasyonlar bağlamında tartışılmaktadır. Sonuç olarak, hem Uğultulu Tepeler’in hem Zehra’nın ana karakterleri sergiledikleri öç alıcı davranışların altında bilinçdışı isteklerinin karşılanmamasına dayalı olarak ortaya çıkan nevrotik semptonların yattığı anlaşılmıştır. Bunun sonucunda görülmüştür ki, her iki romanın başkarakteri de sonunda bencilleşen ve kaybeden karakter olmuştur.
Nabizade Nazım, Emily Bronte, Zehra, Uğultulu Tepeler, Psikanaliz